blackwaterpark Admin
Karakter : кєη мαѕтєяѕ Ruh Hali : Mesaj Sayısı : 234 Rep : 0 Kayıt tarihi : 08/11/09
| Konu: Opeth - Still Life Albüm Hikayesi C.tesi Ara. 12, 2009 6:19 pm | |
| Still Life, Opeth'in dördüncü albümüdür. Albüm, köyünden dini görüşler nedeniyle sürülen bir adamın, sevdiği kız Melinda'yı almak için geri dönmesi fakat sonunda iki karakterinde hayatlarının son bulmasını anlatır.
Still Life konseptine girerken bir yandan albümü açın ve kulağınızda tıngırdamaya başlarken Mikael' in oldukça derinden etkilemeye daha albümün başlarında başlayan sesine dalarken The Moor parçasıyla başlayan ve bizi doğumdan ölüme götürecek olan sürece ilk adımı atın!
The Moor parçasıyla öğreniriz ki Mikael köyüne geri dönmüştür. Köye yaklaşmasıyla başlayan süreçte bir yandan aklına bu köyden nasıl kovulduğu da gelmiştir. Köylü onu dinsizlikle, inançsızlıkla suçlamıştır. Onu uğursuzluk getiren Yunus Peygamber' e benzetmişlerdi ve köyden defolmasını istiyorlardı. Kendisininde belirttiği gibi daha doğduğunda inançtan yoksundu:
(The Moor) “I was foul and tainted, devoid of faith Wearing my death-mask at birth The hands of God, decrepit and thin Cold caress and then nothing I was taken away from my plight A treason bestowed to the crowd Branded a jonah with fevered blood Ungodly freak, defiler “
Ancak köye gelmesinin sebebi vardı oradaki herkesten daha farklı olan daha önemli olan biri sevdiği tek insan Melinda:
“There is no forgiveness in these eyes For any of you but one Dispel the mist for now Melinda is the reason why I've come
Godhead's Lament' te artık toplum dışına itilmiş bu adam köye dönüşünü gizli tutmaya çalışmaktadır. Kafasında sonucu tasarlar, oraya girmesinin ne olacağını düşünür, fakat artık sevgilisini uzaktan izlemek yetmez. Melinda' nın dudakları ona insanlığını koruması için güç verse de, insanların ona nefretle, aşağılanmışlıkla, tecrit edilmiş olduğunu gösterircesine bakacaklarını bilse de, karşı koyamaz sevgisine ve oraya dönmeye karar verir. Kendini bir şekilde gizleyecektir elbette. Onun için tek bir gaye vardır Melinda' ya kavuşmak:
“Sly smile, poisoned glare behind Undisguised manmade nova Mute cry, don't dare to tread Searing beams tracking you down”
Köyde geçirdiği ilk gece de bir şiir yazar; daha çok sevgilisine yazılmış bir mektup gibidir. İnsan dinlemeye çekinir Mikael söyler de söyler. Bir vokal bu kadar mı temiz ve içten olur dersiniz kelimeler yetmez. Bu gece gel; buralardan, acılarımızdan ve paramparça yaşantılarımızdan uzaklara gidelim...
“Come into this night Here we'll be gone So far away From our weak and crumbling lives Come into this night When days are done Lost and astray In what's vanished from your eyes What came and distorted your sight Saw you benighted by your fright “
Moonlapse Vertigo bir hatırlatıcı gibidir. Eğer insanlar orada olduğunu anlarlarsa anında öldüreceklerdir. Kaçacak vakti olmadığını da anlayarak son kez Melinda' nın sevgisini test etmek ister.
“Across the leafy pathway Their deeds smeared in blood For all to behold The council of the cross Must have sensed my coming The pest through the air With despise for squalor Lashing out at the poor I turned away my eyes In pallor escape from the end Fading time to leave from here And less to fulfill my task She would be safe and firm Nothing of this is in vain Taken away from stifling grace And saved from the past”
Sonunda gece olur, beklediği büyük an gelmiştir artık Melinda görünür gecenin içinde. Güzelliğini anlatabilmek için kelimeler yetersiz kalır. Onun gönlünü almak için yaptıkları işe yaramaz, kız lanetler savurarak bir rahibe olduğunu söyler fakat adam vazgeçmez; sırtına dayanır Melinda' nın, içindeki boşluğu biraz olsun doldurmak için ancak onu da yapamaz. Cesareti kırılmıştır iyice ve Melinda' ya sırf onu görmek için ne kadar büyük bir risk aldığını söyler. Melinda sonunda söyler kendisininde onu sevdiğini rahatladığınızı düşünürsünüz. Melinda son bir söz söyler “Sözüm verildi şu anda; ancak kalbim senindir hâlâ” Hikaye burada çığırından çıkar...
“Still I plotted to have her back The contentment that would fill the crack My soul released a fluttering sigh This day fell, the darkness nigh
I took her by the hand to say All faith forever has been washed away I returned for you in great dismay Come with me, far away to stay
Endlessly gazing in nocturnal prime She spoke of her vices and broke the rhyme But baffled herself with the final line My promise is made but my heart is thine”
Serenity Painted Death' le delirme anı başlar. Artık kendini kaybetmiştir önce Melinda' yı öldürür. Daha sonra öldürebileceği kadar insan öldürür tükenmeden önce. Tekrar aklı yerine geldiğinde The Council Of The Cross onu beklemektedir yakalamak için.
Ripped from my embrace Melinda reflected in shafts Red line round her neck Met the earth in silence”
.....
“Darkness reared its head Tearing within the reeling haze Took control, claiming my flesh Piercing rage, perfect tantrum Each and every one would die at my hand Choking in warm ponds of blood At last, weak and torn, I went down Drained from strength, flickering breath”
Konsül' ün yakaladığı adamın yüzüne işlediği günahlar birbir vurulur. Herkes onun ölüm gününde beyazlarını giyer ve asılmasına karar verilir. Öldüğünde Melinda' yı görür hemen orada arkasında öylece dikilmektedir tüm güzelliğiyle... White Cluster
“They wear white for me Seemingly jaded and lost I forge myself into your dreams And here I ** your life
Hangman, clutching at his tools I will come for you
The noose is tied Murmur through the crowd Plunging into anywhere but here
Cloak-captured sighs of relief As the primal touch brought me back And the last sight I did see is still here Beckoning right behind me “
Alıntıdır | |
|